SİTE YÖNETİCİLERİMİZ

Osman - Hacı - uSuLCa - Kardelen - Sevdalı


   
 
  Hititler

HİTİTLERİN BAŞKENTİ             HATTUŞA


               

 

                                                 Hattuşa-Boğazkale      

                         

Mısır, Babil ve Mitanni gibi Eski Doğu’nun büyük güçlerinden biri olan Hititler, yaklaşık M.Ö. 1200 yıllarına kadar Anadolu’nun büyük bir kısmına ve zaman zaman da Kuzey Suriye’ye hükmetmişlerdir.  Bu İmparatorluğun başkenti Hattuşa,  Çorum’un 80 kilometre güneybatısında,  Boğazkale ilçesindedir.  Bölge 1988 yılında Tarihi Milli Parklar statüsüne alınmıştır.

 

Hattuşa 1834 yılında Fransız mimar Charles Texier tarafından keşfedilmiştir. Bu sadece Hattuşa’nın keşfi değil, tamamen unutulmuş olan Hititlerin keşfi olarak da algılanabilir.  1893-94’te Ernest Chantre’nin birkaç sondaj yapmasına ve ilk çivi yazılı tabletleri yayınlamasına kadar ki dönemde pek çok bilim adamı ve gezgin Hattuşa’yı ziyaret etmiştir. Müze-i Hümayun Müdürü Osman Hamdi Bey’in desteğini alan aynı müzenin konservatörü Theodor Makridi Bey, 1906 yılında ilk büyük çaplı kazıyı başlatır, zamanın çiviyazısı uzmanı Assiriyolog Hugo Winckler’i de kazı heyetine alarak, burasının Hitit başkenti Hattuşa olduğunu tespit ederler. 1931-39 yılları arasında ve 2.  Dünya Savaşı nedeniyle verilen aradan sonra 1952’de yeniden başlatılan kazılar, kesintisiz olarak Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından sürdürülmektedir



           

İlk yerleşim izleri, Kalkolitik (Taş) Çağ’a kadar (M.Ö. 5000) inmektedir.  Kesintisiz yerleşmeye başlanılması ise,  Eski Tunç Çağı’nın sonlarına (M.Ö. 3000)  doğru olmuştur. Bölgenin yerli halkı olan Hattiler, burada bir kent kurup, Hattuş adını vermişlerdir.

 

M. Ö 20.  yüzyıl’da Orta Dicle Bölgesi’nden gelen Assurlu tüccarlar,  Hatti yerleşmesinin hemen dışında,  bir Karum,  (bir ticaret kolonisi) kurmuşlardır.  Bu yıllarda Kaniş/Neşa’nın (Kayseri yanındaki günümüz Kültepe’si) denetimi altındaki,  Assur Ticaret Kolonileri,  Güneydoğu ve Orta Anadolu’ya yayılmıştır.  Adının Hattuş olduğu bilinen bu yerleşimi M. Ö 1700’lerde ilk Hitit Büyük Kral’ı Kuşşara’lı Kral Anitta yıkmıştır.

 

Hitit yazılı kaynaklarından anlaşıldığına göre, I. Hattuşili’nin iktidara gelmesiyle (M.Ö. 1665-1640) Hattuşa,  Hititlerin başkenti olmuştur.

 

Hitit İmparatorluk döneminde,  yani M. Ö 14 ve 13.  yüzyıllarda,  şehir yaklaşık olarak altı kilometre uzunluğunda bir surla çevrilmiştir.  Daha geç bir imar evresinde bu surların önüne ikinci bir duvar daha örülerek,  kent daha sıkı bir savunmaya alınmıştır.  Bu yeni sur üzerinde bulunan,  anıtsal şehir kapılarının çoğu günümüze kadar oldukça sağlam durumda gelmiştir. 

 

Güney batıda,  dış yüzünde aslan yontuları bulunan Aslanlı Kapı’yla,  iç yüzünde,  silahlı tanrının bulunduğu Kral Kapı,  bunların en önemlileridir.  Kentin güney ucundaki Yer Kapı’nın özel bir rolü olmalıydı.  Burada 30 m.  yüksekliğinde,  250 m.  uzunluğunda ve 80 m.  genişliğinde bir toprak set oluşturulmuştur.  Bu set üzerinden geçen kent surunun ortalarında Sfenksli Kapı yer alır.  Bu kapının tam altında, Hatuşa’nın bugün içinden geçilebilen tek potern (tünel)  vardır. 71 m. uzunluğunda ve 3 m. yüksekliğindeki poternden geçilerek sur dışına çıkılmaktadır.

 

Şehirde ayakta kalmış, izlenebilen yapıların büyük bölümü, surlar gibi, M.Ö 13. yy.’ dan kalmadır. Kraliyet yapılarının yer aldığı Büyükkale’de, direkli galerilerle çevrili avlular, konutlar, depo binaları ve büyük bir kabul salonuyla,  büyük bir saraya ait kalıntılar ortaya çıkartılmıştır.

 

Hitit metinlerinde sık sık “Hattuşa Ülkesinin bin tanrısından” söz edilmektedir.  Kuşkusuz bu tanrıların çoğu İmparatorluk başkenti Hattuşa’da kendilerine bir tapınım yeri edinebilmişlerdir.  Başkent Hattuşa’da bugüne kadar 31 yapı,  tapınak olarak tanımlanmıştır.  Hattuşa’nın en büyük dini yapısı olan Büyük Tapınak,  aşağı şehirdeki konutların ortasında tek tapınak olarak yükselir. İki kült odası olduğu için tapınak, imparatorluğun tanrılarının en büyükleri olan fırtına tanrısı  ile Arinna’nın güneş tanrıça’sına adanmış olmalıdır.

        

 

Yukarı şehir’de tapınaklar yanında, kraliyet saraylarının bulunduğu Büyükkale’nin önünde, resmi işlere ayrılmış, bazı anıtsal yapılar açığa çıkartılmıştır.  Şehrin bu bölümünde, son Hitit Büyük Kralı II.Şuppiluliuma’ nın Luvi hiyeroglifleriyle, taş üzerine kazınmış, kendisi ve babası IV. Tuthaliya’nın yaptığı işleri anlatan iki büyük yazıt bulunmaktadır.

 

Hattuşa’da son yıllarda yapılan kazıların ağırlık noktasını şehrin,  hatta Hitit devletinin ekonomisine ışık tutan kazılar oluşturmuştur.  İmparatorluk döneminde,  M.Ö. 13. yy.’a tarihlenen şehrin Büyükkaya sırtında, büyük boyutlarda, sayıları 11’ i bulan yeraltı siloları bulunmuştur.

 

Hitit İmparatorluğu’nun M. Ö 1200 yıllarından hemen sonra yıkılmasıyla,  Anadolu Tunç Çağları da sona erer.  Bununla beraber,  Hattuşa şehrinin arazisinin yerleşim tarihi devam eder.  M. Ö 12.  yüzyılın başlarında,  Erken Demir Çağı’na tarihlenen yeni yerleşme,  Frig etkilerini yansıtan bir taşra kasabasına dönüşüp büyümeye başlaması ancak, M.Ö 8. yy.’ da gerçekleşir. Yerleşim, Pers döneminde de devam etmiştir. Hellenistik, Galat, Roma ve Bizans’a ait yerleşme ve tahkimat izleri de görülmektedir.

 

                                                              Yazılıkaya Tapınağı     

                             

Hattuşa’nın en büyük ve en etkileyici kutsal mekanı, şehrin dışında yer alan,  yüksek kayalar arasına saklanmış Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı’dır. Tapınak’ta 90’dan fazla tanrı, tanrıça, hayvan ve hayal ürünü yaratıklar kaya yüzeyine işlenmiştir.

 

          

 

Tanrı ve tanrıça dizileri, İmparatorluk panteonunun baş tanrıları olan fırtına tanrısı ve güneş tanrıçası’ nın maiyetini oluşturuyordu. Bu yorum sonucunda; Yazılıkaya “Yeni yıl şenlikleri evi” olarak tanımlanabilir. Hitit kült (dini tören) metinlerine göre yeni yıl ve ilkbahar törenlerinde bir araya gelen tüm tanrılar “fırtına tanrısı’nın evi’nde” toplanırlardı. Bu şenlikte kentin diğer tüm tapınaklarından tanrı heykellerinin törensel bir alayla Yazılıkaya’ ya taşınmış olabileceği değerlendirilmektedir.

 

Yazılıkaya A Odasında kayaya işlenmiş kabartma figürlerin özel bir düzeni ve tertibi vardır.  Burada sol kaya yüzeyinde ikisi dışında yalnız tanrılar,  buna karşın sağ tarafta da yalnız tanrıçalar belirtilmiştir.  Ana sahnede fırtına tanrısı ile eşi güneş tanrıçası ve ortak çocuklarının karşılaşması tasvir edilmiştir.  Ana sahnenin karşısındaki duvarda daha büyük boyutlarda büyük Kral IV.  Tuthaliya işlenmiştir.  Kral, güneş tanrısı’nın törensel kıyafetinde,  elinde egemenlik sembolü olan ucu kıvrık asa tutar durumda,  iki tepe üzerinde tasvir edilmiştir. Bu kutsal alanın bu kral tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır.

 

B Odasındaki kabartmalar ana odadaki gibi kuşaklar halinde değildir; yan duvarlara dört bağımsız figür işlenmiştir. A Odası’nın başlangıcında tanrılar geçidinde de tasvir edilen ve orak biçimli kılıç taşıyan oniki tanrı ve “Kılıç Tanrısı” Nergal, öbür dünya ile ilişki kuran yeraltı tanrıları anlamında olmalıdır.  Büyük Kral IV. Tuthaliya’nın koruyucu tanrısı olan Şarruma, krala sarılmış ve ona yol gösteren bir durumda tasvir edilmiştir. Büyük Kral IV. Tuthaliya’nın ismi hiyeroglif yazıyla belirtilmiştir.


   Hattuşa 1986 yılından beri,  UNESCO’nun “Dünya Kültür Mirası Listesinde”, ayrıca burada bulunan çivi yazılı tablet arşivleri de 2001 yılından itibaren yine UNESCO’nun “Dünya Belleği Listesinde” yer almaktadır.  Bugüne kadar bulunmuş olan 31.519 adet çivi yazılı tablet halen İstanbul’ daki Müzeler (Eski Şark Eserleri Müzesi, Arkeoloji Müzesi),  Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile Çorum ve Boğazkale Müzelerinde korunmaktadır.  Akadça ve Hititçe olan Boğazkale tabletleri,  bir devlet arşivi belgeleri olarak kanunlar,  antlaşmalar ve yazışmaların yanısıra dini ve edebi metinlerden oluşmaktadır.
 
KASABADAN
 

Dinleme Yöntemleri


www.yekbas.net



KASABADAN HABERLER

VEFAT HABERİ



BELDEMİZDE YAŞAYAN MEHMET DOLAŞIK 09.01.2008 ÇARŞAMBA GÜNÜ VEFAAT ETMİŞTİR. KENDİSİNE ALLAHTAN RAHMET YAKINLARINA BAŞ SAĞLIĞI DİLİYORUZ..


 

********
PAŞA LAKAPLI
ŞERAFETTİN YİĞİT

14.12.2007 CUMA GÜNÜ ÖĞLE SAATLERİNDE VEFAT ETMİŞTİR...
KENDİSİNE ALLAHTAN RAHMET YAKINLARINA BAŞ SAĞLIĞI DİLİYORUZ........

 

 

*******

Kasabamızdaki NURETTİN DOĞANAY 25.11.2007 TARİHİNDE SABAH SAATLERİNDE VEFAT ETMİŞTİR ALLAH RAHMET ETSİN...

*******

Bilal SARI nın kızı Hatice SARI 24.08.2007 Tarihinde vefat etmiştir Allah Rahmet Eylesin bütün eş dost ve akrabaların başı sağolsun.

******

ALİ OĞLU MEHMET SERT KAYA (KARA BIYIK) 02.09.2007 TARİHİNDE HAKKIN RAHMETİNE KAVUŞMUSTUR KENDİSİNE ALLAHTAN RAHMET YAKINLARINA BAŞ SAĞLIĞI DİLİYORUZ

*****

kasabamızdan Bilal SARI (14.08.2007) tarihindehakkın rahmetine kavuşmuştur yakınlarına ALLAH'tan sabır diliyoruz...

*****

konyalının kızı (25.05.2007)
Nuri kanın karısı hakka kavuşmuştur ALLAHDAN rahmet kalanlarına baş sağlığı diliyoruz..

******

21-04-2007 tarihinde vefat eden ibrahim TEKİNDEMİR in tüm yakınlarına baş sağlığı diler mekanının cennet olmasını temenni eder ve tüm yakınlarına sabırlar dilerim

*****

İhsan Şahbaz 24.04.2007 Tarihinde hakkı rahmetine kavuşmuştur. ALLAH tan yakınlarına sabır diliyoruz..

****

koyümüz den Yusuf GENCER vefat etmiştir. yakınlarına bas sağlığı diliyoruz ALLAH Rahmet eylesin...


*******************************


DÜĞÜN VE NİŞAN


17.11.2007 cumartesi

Sadık karasakalın oğlu Serdar ile ömer höçüğün kızı meryemin düğün yemeği verilmiştir.gençlerimize bir ömür boyu mutluluklar dileriz...

11.11.2007 ( PAZAR )

İsmail tekindemirin kızı derya tekindemirin nişan merasimi vardır


HAC İBADETİ

ALMANYADAN VE KASABAMIZDAN HACCA GIDEN HACILARIMIZ FEVZİ HÖÇÜK ,ALİ YİĞİT VE OSMAN SELVİ 06.01.2008 PAZAR GÜNÜ BU KUTSAL YOLCULUKTAN DÖNMÜŞTÜR. KENDİLERİNE HOŞ GELDİN DİYORUZ İBADETLERİNİN KABUL OLMASINI ALLAH TAN NİYAZ EDİYORUZ...

 

YEKBASLI KARDEŞLERİMİZE DUYURULUR

 

EN ÇOK İZLENEN YEKBASLILAR

AHMET YİĞİT
YUSUF HÖÇÜK

İMRAN KÜÇÜKKOÇAK

BURAK YİĞİT

SEYFİ GENCER

ZAFER ÇUBUKÇU

KARDEŞ SİTELER
 

Facebook beğen
 
 

 
Bugün 8 ziyaretçi (10 klik) kişi burdaydı!

www.yekbas.net........www.yekbas.net........www.yekbas.net........www.yekbas.net........

SİTE YÖNETİCİLERİMİZ

Osman - Hacı - uSuLCa - Kardelen - Sevdalı

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol